23 Ocak 2014 Perşembe

Sıkıntı ve Şapkalı Kurbaa

 Merhaba,
  Ben sapkalıkurbaa. Ne yazacağım konusunda benim de bir fikrim yok. Sıkıldım ve yazıyorum. Biraz kendimden bahsederek başlayayım.

Sapkalıkurbaa, yani ben, film izlemeyi severim. Filmlerimi arşivliyorum. Hoşuma gidiyor. En sevdiğim filmler; The Prestige, Shawshank Redemption, Forrest Gump ve Truman Show. Dram filmleri yani.
  Müzik dinlemeyi de severim. Rock adı altında hemen her müzik benim için güzeldir. Fakat kulağa hoş gelen diğer türden müzileri de dinlerim. Jazz, Blues gibi. Favrilerim; Lifehouse-Good Enough, Coldplay-Clocks, Guns N'Roses-Sweet Child O'Mine, yine Guns N'Roses-Welcome to the Jungle, ve kalan Guns N'Roses parçaları, Metallica'dan One, Nothing Else Matters, Unforgiven, Master of Puppets ve Fade to Black, ACDC'den Back in Black, Cem Karaca'nın hemen hemen tüm şarkıları ve Barış Manço'nun tüm şarkıları, Barış Akarsu'nun yorumladığı çoğu şarkı ve ismini hatırlayamadığım bir kaç tane daha...
  Kitap okumayı da severim. Stephen King, Edgar Allan Poe, Cemil Meriç, J.R.R Tolkien e yine isimlerini hatırlayamadığım bir kaç tane daha yazar.
  Karikatür okumayı da severim. En sevdiğim karikatüristler; Umut Sarıkaya, Yiğit Özgür, Cihan Ceylan ve Özer Aydoğan.
  Uyumayı da severim. Detaylara gerek yok.
  Ben böyle biriyim okur.
  Hmm, şimdi aklıma bir şeyler geldi. Şimdi hayatımızın yaklaşık 25 yılını eğitimle harcıyoruz. Okul öncesi eğitim, ilk okul, orta okul, lise ve üniversite. Daha sonra iyi bir iş için bir kaç yıl daha çaba harcıyoruz. Böylece iyi bir işimiz olur ve her sabah erken saatte kalkıp rahatlıkla küfür edebiliriz. İyi bir işimiz olur ve sevmediğimiz insanlarla saatlerce çalışırız. İyi bir işimiz ve böylece hayatımızdan kolayca nefret edebiliriz.
  Ya da iyi bir işimiz olur ve daha çok para kazanabiliriz. Daha çok para kazanmak demek yeterli para biriktiğinde çalışmaya ihtiyaç duymamak demek. Çalışmaya harcadığımız vakitte bizi mutlu eden şeyler yapabiliriz. Böylece hayatımızı mutlu geçiririz.
  Şimdi sevgili okur, ben ne yaptım? Hiç bir fikrim yok. Aslında sadece aklıma geleni yazdım. Hatta şimdi bakıyorum da sonunda kendi kendime tartışmışım. Bu da böyle bi saçmalık olsun okur. Burda bırakalım. Buraya kadar okuduysanız hepinize tekrar merhaba. Görüşürüz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder